EN ISO 11612: Isı ve aleve karşı koruyucu kıyafetler standardı içerisinde Metal Eriyik performans seviyeleri, ISO 9185 normuna göre test edilerek sınıflandırılmaktadır. Alüminyum eriyiğine karşı dayanım D harfi ile temsil edilmekte olup 1,2 ve 3 sınıfları ile kategorize edilmektedir. Benzer şekilde Demir eriyiğine karşı dayanım E harfi ile temsil edilmekte olup 1,2 ve 3 sınıfları ile kategorize edilmektedir. ISO 9185 testinde uygulanan Alüminyum ve Demir eriyik testlerine ait uygulanış metodu ve sınıfları belirleyen alt-üst limitler aşağıdaki tablolarda belirtilmiştir.
ISO 9185 testine göre incelendiğinde eriyik Alüminyum ile eriyik Demir arasındaki temel fark metallerin ergime sıcaklığıdır. Alüminyum 780°C sıcaklıkta ergirken, Demir 1.400°C sıcaklıkta ergimektedir.
Bu sıcaklık farkı, Alüminyum ile Demir eriyikleri arasında potansiyel enerji farkı yaratmaktadır. Alüminyuma göre daha yüksek ısıya, dolayısıyla daha yüksek potansiyel enerjiye sahip Demir eriyiği, kumaş üzerine döküldüğünde Alüminyuma göre çok daha hızlı hareket ederek akmaktadır. Böylece Demir eriyiğinin, Alüminyum eriyiğine göre kumaş üzerindeki Adezyon (yapışma) kuvveti daha düşük olmaktadır, dolayısıyla kumaş üzerinde yarattığı tahribat daha az olmaktadır. İlk başta kulağa ters gibi gelse de “eriyik metalin sıcaklığı azaldıkça, kumaş üzerindeki yarattığı tahribat artmaktadır.”
Demir-Çelik fabrikalarında yaşanan metal sıçrama olayları her zaman 1.400°C sıcaklıkta meydana gelmemektedir. Yere dökülerek sıçrayan veya başka yüzeylere çarpıp sıçrayan (ikincil) eriyik demirin sıcaklığı, çarpmanın ve havada geçen sürenin etkisiyle azalmaktadır, bu nedenle soğuyan bu ikincil sıçramaların yarattığı tahribatlar daha etkili olmaktadır. Ayrıca bu ikincil sıçramalar çok daha küçük, çok daha yüksek hızda, noktasal boyutlarda olduğundan kumaş üzerinde hızlıca akabilecek gramaja ulaşmaz, sigara yanığı gibi noktasal delinmeler oluşturabilir.
Bu gibi 1.400°C’den daha düşük ve noktasal sıçramaların yaratacağı tahribatlara karşı alınacak en iyi önlem D3 ve E3 sınıfında kumaşlardan imal edilmiş elbiselerin kullanılmasıdır.
Kumaşın D3 ve E3 performans sınıfında olması, en yüksek eriyik metal kaydırıcı özellikte olduğunu ifade eder ve bu durum başta kumaşın elyaf karışımı olmak üzere, gramajı ve dokuma tipine bağlıdır.
Optimum kullanıcı performansı elde edebilmek için kumaşın her iki yüzünün de aynı özellikte olması önemlidir, çünkü kullanım sırasında yaka, ön pat, kol ağızları ve paça bölgelerinde kumaşların iç yüzeyleri de eriyik metale maruz kalabilmektedir. Bu nedenle kumaş içerisinde kullanılacak elyafların tamamının eriyik metal kaydırıcı özellikte olması lazımdır, Para-Aramid veya Meta-Aramid gibi metal eriyiğini kaydırmayan, yüksek oranda Adezyon (yapışma) özelliği gösteren Aramid grubu elyafların kumaş içerisinde yer almaması gerekmektedir.
Bununla beraber D3 sınıfı performansı sergileyebilen kumaşların gramajları 300 g/m²’den başlamaktadır, ancak yukarıda bahsi geçen yüksek hızlı ikincil sıçramalara dayanım için gerekli gramaj minimum 350 g/m²’dir. D3 sınıfında olsa bile, bu gramajın altındaki kumaşlarda ikincil sıçramalardan kaynaklı delinmeler meydana gelebilir.
Artan gramajın yaratacağı konfor kaybının önüne geçilebilmesi için kumaşa yüksek hava alabilirlik ve nem emme kapasitesine sahip Tencel® türevi elyafların kullanılması önerilmektedir.